Profesör Phil Walker, Üniversitenin Fizik Bölümü'nden şunları söyledi: "Yeni anlayış bizi deneyin bir sonraki adımına yönlendiren nükleer teoriye güven veriyor. Bunun, uzun vadede, yakalanan nükleer enerjiyi kontrol etme ve talep üzerine enerjiyi serbest bırakma kabiliyetine yol açabileceği umuluyor. "
Bizmut iyonlarını bir saklama halkasında yakalamak, tuzağa düşmüş enerji durumunu doğrudan gözlem altında tutarak önceki teorik tutarsızlığı çözdü. Şimdi, teori, bu izotopun diğer özelliklerini tahmin etmek için güvenilir bir şekilde kullanılabilir ve bu, nükleer pil konseptinin kilidini açmak için bir anahtar olan tuzak enerjiyi serbest bırakmanın olası yollarını önerir.
Almanya'nın Darmstadt kentinde bulunan GSI hızlandırıcı laboratuvarında çalışan uluslararası bir bilim adamı ekibi, Bi-212 izotopuyla ilişkili, uzun süren bir heyecanlı durumu veya enerji tuzağını inceledi.
Bizmut iyonları, yüksek enerjili nükleer çarpışmalarla yaratıldı ve bir seferde birkaç dakika dolaştırıldıklarında bireysel iyonların gözlemlendiği GSI saklama halkasına odaklandılar. Bu yeteneği - bireysel yüklü atomları uzun süre gözlemlemek - dünya çapında GSI depolama halkasına benzemektedir ve malzemelerin temel özelliklerine ilişkin bir dizi bilimsel araştırma başlatmaktadır.
Surrey Üniversitesi'ndeki nükleer fizik mühendislerinin geliştirdiği nükleer piller ise stronsiyumun aksine nikel-63 izotopu içerdiği için eski nesillere göre daha güvenli olduğu açıklıyorlar. pillerin yapı malzemesi olan nikel-63’ün, doğal ortamda az bulunuyor olması nedeni ile proje devamlılığı kararsız durumda. Bilim araştırmacıları nikel-62 izotopunu nükleer santrallerde zenginleştirip kimyasal işlemden geçirerek nikel-63’e dönüştüre bilmesi sorunu ortadan kalkması bekleniyor.
