OW Debug - Notice
Message: Trying to access array offset on value of type null
File: /home/romarekl/public_html/sosyallift.com/ow_plugins/forum/controllers/topic.php
Line: 136
Mobilya ve ağaç çeşitleri ? Ağaç çeşitleri ve tüm bilgiler Forum | ...
Loading...
 
tr
Rena Ajans
Rena Ajans Ocak 25 '16

Mobilya ve ağaç çeşitleri

IHLAMUR YAPISI: Çok sayıda değişik türü vardır. Yaz ıhlamuru, kış ıhlamuru, gümüş olan ve Kafkasya ıhlamuru yaygın olanlarıdır. Olgun odunlu ağaçlar grubundandır. Dış odunu geniştir. Dağınık gözeneklidir. Yıl halkaları bütün kesitlerde belirsiz görüntüsü verir. Öz ışınları da öyledir. Gözenekleri küçüktür. Genellikle çıplak gözle görünmez. İç odun ili dış odunun rengi birbirine benzer.  

ÖZELLİKLERİ: Çok yumuşak bir ağaçtır. Eş yapılıdır. Dokusu ve görünüşü düzgündür. Sıkı ve ince yapılıdır. Esnektir. Kururken çok çeker. Açık havada ve değişen hava şartlarında kısa zamanda bozulur. Fiziki etkilere dayanımı azdır. Çok kolay işlenir. Çivi ve vida ile zayıf, tutkalla iyi bağlantı kurar. Zor verniklenir.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu ağırlığı 0.40 gr/cm3 (Özgül ağırlığı) tür.  

 

KAVAK YAPISI: Titrek kavak, Al kavak, Konak kavak, Piramit kavağı ve Kanada kavağı en çok bulunan türleridir. Gövdenin tümü dış odun özelliği gösterir. Al kavak göbek yapmaz. Diğer türleri olgun odunlu ağaçlar gurubuna girer. Bütün kavak türleri dağınık gözeneklidir. Yıl halkaları ve damarları belirli görüntü vermezler. Gözenekleri ve öz ışınları çıplak gözle görünmez.  

RENGİ: Türüne göre beyaz, kirli beyaz, sarımsı beyaz olan kavakta bazen kahverengi göbek oduna rastlanır.  

ÖZELLİKLERİ: Çok yumuşak, kaba ve gevşek yapılıdır. Uygun koşullarda az çalışır, aç çatlar, Kolay kesilir, ancak aletlerin kesici ağızlarını çabuk köreltir. Tutkalla iyi bağlantı kurar. Fizik etkilerine dayanımı zayıftır. İyi boyanır. Zor verniklenir.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu kavağın özgül ağırlığı 0.45gr/cm3 tür.      



KESTANE YETİŞTİĞİ YERLER: Güney Avrupa’da ve Avrupa’nın orta bölgelerinde, Balkanlarda Yugoslavya, Bulgaristan ve Yunanistan’da, Türkiyede Kafkaslarda, İtalya’da Alptekinlerde ve Alper’in güney yamaçlarında, İspanya’da, Kuzey Afrika’da yerli olarak bulunmaktadır. Yurdumuzda: Karadeniz kıyılarında, İstanbul dolaylarında, Ege bölgesinde, Antalya’nın doğusunda yetişir.  

YAPISI: Kereste olarak meşeye çok benzer. Göbek odunludur. Dış odunu dar iç odunu geniştir. Çember gözeneklidir. İlkbahar dokusu gövde görülebilecek gözeneklidir. Sonbahar dokusundaki gözenekleri ile görülmeyecek şekildedir. Öz ışınları gözükmez buda meşeden ayıran en önemli özelliğidir.  

RENGİ: Dış odunu kirli sarı, bazen beyaz veya gri olur. İç odunu sarı kahverengidir.  

ÖZELLİKLERİ: Sert, sıkı yapılır, Esnektir. Kolay kırılır. Uzun iplikli olduğu için kolay bükülür. Az çalışır. Kolay işlenir. Havanın bozucu etkisine dayanıklıdır. Çok iyi boyanır. İyi verniklenir. Su altında olağanüstü bir dayanma sahiptir. Çivi yada tutkal iyi bağlantı kurar.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu özgül ağırlığı 0,56 gr/cm 2 tür.   KULANIŞLIĞI: Yapıların dışında, doğramacılıkta, köprü ve iskele ayaklarında kullanılır. Mobilya üretiminde masif ve kaplama olarak değerlendirilir. Özellikle bükme mobilya larında aranan bir ağaçtır.   


ARMUT YETİŞTİĞİ YERLER: Türkiye’nin bütün bölgelerinde dağınık halde bulunur.  

YAPISI: Olgun odunlu ağaçlar gurubundandır. Dağınık gözeneklidir. Yılhalkaları belirlidir. Gözenekleri çıplak gözle görülmeyecek kadar küçüktür. Bazı türleri parıltılı olur.  

RENGİ: Açıktan kırmızı kahverengidir.  

ÖZELLİKLERİ: Orta sert sıkı dokuludur. Kururken çok çeker ve şekil değiştirir. İyi kurutulduktan sonra aç çeker. Az esnektir. Kırılgandır. kolay işlenir. Nemli havaya pek dayanıklı değildir. Eş yapılıdır. Çok iyi boyanır ve verniklenir.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusunun ağırlığı 0.70 gr/cm 3 tür.  

KULLANIŞLIĞI: Masif ve özellikle kaplama olarak mobilya üretiminde, tornalı, asmalı işlerde, heykel yapımında, gönye, cetvel gibi aletlerin yapımında kakma işlerinde kullanılır.   



HUŞ YETİŞTİĞİ YERLER: Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde yetişir. Yetiştiği bölgede kayın veya süpürge ağıcı olarak isimlendirilir.  

YAPISI: Adi huş ve beyaz huş olarak bilinir. Olgun ağaçlar grubuna girer. Dağınık gözeneklidir. İlkbahar ve sonbahar dokularında belirli ve yapısal farklar bulunmaz. Ancak sonbaharda daha koyu renklidir. Uzsun iplikli ve düzgün yapılıdır.  

RENGİ: İç odunu ile dış odun aynı renktedir. Huş tarımsı beyaz bir ağaçtır. Bazen göbeğe yakın dar bir bölümü çok açık kahverengidir. 

ÖZELLİKLERİ: Sıkı ve ince yapılıdır. Orta sert bir ağaçtır. Bükülgendir. Fizik etkilerine dayanımı iyidir. Zor yarılır. Kolay ilenir. Kururken çok çalışır ve çatlar. Torna işlerinde güçlük çıkarır. Açık havaya dayanıksızdır hemen çürür. Çivi ve vida ile bağlantı zayıf olur. Tutkalla iyi yapışır. Çok yi boya ve vernik tutar.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu özgül ağırlığı 0.62 gr/cm 3 tür.  

KULLANIŞLIĞI: İyi bir mobilya ağacıdır. Oturma mobilya larında, oymalı işlerde, müzik aletlerinde, kızak ve kayak, kontrplâk üretiminde, fıçı, makara mekik, ayakkabı kalıbı yapımında kullanılır.    


ZEYTİN YETİŞTİĞİ YERLER: Vatanı Türkiye’dir. Özellikle Ege ve Marmara da yetişir.  

YAPISI: Gözenekleri çıplak gözle görünmeyecek şekilde dağınıktır. Is ışınları belirsizdir. Göbek ağaçlı odunlu ağaçlar gurubuna girer.


RENGİ: Dış odun açık sarı, iç odunu açık veya koy kahverengidir.  

ÖZELLİKLERİ: Sıkı yapılı ve sert bir ağaçtır. Genellikle kolay işlenir. Düzgün yüzey verir. Hava değişimine dayanımı sınırlıdır. Fizik dayanımı ortadır. Kuru zeytinin çalışma oranı azalır.  

AĞIRLIĞI: Özgül ağırlığı ortalama 0.94 gr/cm3 tür.  

KULLANILIŞI: Mobilya üretiminde en çok kaplama olarak kullanılır. Zeytin damar deseni yüzünden kendine özgü bir görüntü sağlar. Fırça sapı ve biblo yapımında kullanılır.      


MEŞE YERLETİĞİ YERLER: Türkiye’deki bütün ormanlarda karışık halde, bazen de ayrı orman halinde bulunur. Özellikle Trakya’da, Marmara ve olu dolaylarında bol meşeye rastlanır. Yetiştiği bölgelerde bazen pelit, bazen de palamut ağıcı diye isimlendirilir.  

YAPISI: Göbek odunlu ağaçlar grubundandır. Dışı odunu dardır. Çember gözeneklidir. Özkesitte parlak pulcuklar veya şeritler halinde özışınları vardır. Öz ışınların en belirgin göründüğü ağaç türü meşedir. Öz ışınlarında mat kesitteki görünüşü koyu renkli çizgiler halindedir. İlkbahar dokusunda gözenekler küçülür ve sıklaşır. Yıl halkaları belirgindir. Damar kesitte, gözeneklerin oluşturduğu damar desenleri görünür. Meşenin çok sayıda değişik türü vardır. Bu nedenle yapısal nitelikleri farklı meşe ağaçları ile karşılaşmak doğaldır. Genellikle kaba dokulu ve iri gözeneklidir.  

RENGİ: Meşenin rengi genellikle kirli sarıdır. Dış odunu kirli sarımsı beyazdır. Göbek odunu koyu sarıdır. Bazı türlerin dış odunu açık pembe, göbek odunu açık kahverengidir.  

ÖZELLİKLERİ: Meşe ağacının yaklaşık 400 türü vardır. Bu türleri kesinlikle birbirinden ayırmak çok güçtür. Ağaç işleri ve mobilya endüstrisinde sertliğine ve yumuşaklığına göre değerlendirilir. Meşenin sert ve yumuşak olmasa çoğunlukla yetiştiği yer bağlıdır. Dar ve sık halkalı meşe kerestesi eş yapılı özellik gösterir ve genellikle yumuşak olur. Kalın ve seyrek halkalı meşenin kerestesi sert olur. Zor işlenir. Meşe genellikle az çalışır. Kola yarılır. Bazı türleri orta sert, bazıları serttir. Meşenin türleri arasında az esnek ve çok esnek olanları vardır. Yumuşak kereste veren türleri kolay işlenir. Havanın ve nemin bozucu etkilerine arşı en büyük dayanımı gösteren ağaçtır. Dış odunu, iç odunu kadar dayanıklı değildir. Bünyesindeki bol toner yüzünden, en iyi boyanabilen ağaç meşedir. Özellikle kimyasal boyalarda ve bu durum açıkça görünür. Kolay verniklenir. Ancak iri gözenekli olduğu için mat verniklenecek işlerde kullanılması daha uygundur.  

AĞIRLIĞI: Meşenin hava kurusunun özgül ağırlığı ortalama 0.86 gr/cm3 tür.  


KULLANILIŞI: Kalın ve seyrek halkalı sert meşe kereste yapıların dış ve iç bölümlerinde, kapı, pencere, merdiven, döşeme kaplamasında, parke yapımında kullanılır. Takım sapları, fıçı, vagon, araba, gemi, kayık, köprü ve iskele ayaklarında sert meşe kereste olumlu sonuç verir. Yumuşak tür meşenin masif ve kaplaması mobilya üretiminde, yapıların iç bölümlerinde, dekorasyon uygulamalarında aranan bir gereçtir.    


AKGÜRGEN YETİŞTİĞİ YERLER: Türkiye’de Karadeniz, Trakya ve Marmara sahilleri ile iç bölümlerde bulunur. Ormancılar ve kerestecilerin bazıları akgürgeni gürgen, fırınlanmış (kırmızı) gürgeni de kayın olarak isimlendirilirler.  

YAPISI: Olgun odunlu ağaçlar grubundandır yıl halkaları açık ve belirli görünmez. Dağınık güvenilir. Gözenekleri çıplak gözle görülmeyecek kadar küçüktür. Yıl halkaları bazen dalgalıdır. Çok belirgin olmayan öz ışınları vardır.

 
RENGİ: Çoğunlukla sarımsı beyaz, bazen de gri beyazdır.  

ÖZELLİKLERİ: Çok sert, ağır ve sıkı yapılıdır. Bükülmeye karşı dayanıklıdır. Zor yarılır. Zor işlenir fakat temiz yüzey verir. Çok çalışır. Çok çatlar Çalışma sonunda kamburlaşır. Özellikle değişen hava koşullarında kısa sürede bozulur ve çürük iyi verniklenir.  

AĞIRLIĞI: Ak gürgenin hava kurusunun özgül ağırlığı yaklaşık 0.75 gr/cm3 tür.  

KULLANILIŞI: Yapı marangozluğu ve mobilya üretiminde kullanılması uygun değildir. Küçük boyutlu fakat sağlam olması gereken yerlerde olumlu sonuç verir. Ağaçtan yapılan aletlerde kullanılır. ( Mutfak aleti, ayakkabı kalıbı, Ölçü aletleri vb.)    



DIŞ BUDAK YETİŞTİĞİ YERLER: Karadeniz, Marmara ve Trakya sahillerinde ve İç Anadolu’nun iç kesimlerinde bulunur. Genellikle karışık orman halindedir. Adapazarı dolaylarında üst yalnız başına ormanı oluşturur.  

YAPISI: Olgun odunlu ağaçlar gurubundandır. Dış odunu geniştir. Ortalama 50 yaşındaki dış budakta göbek odun oluşum başlar. Gözenekleri çember biçiminde dağılır. İri ve çok gözeneklidir. Özışınları vardır fakat parlak ve belirli görüntü vermezler. İlkbahar halkası gevşek ve iri gözenekli, sonbahar halkası ise sıkı yapılır ve ince gözeneklidir. Bu yüzden canlı damar görüntüsü verir. Bazen dalgalı, parıltı, çiçekli olur.  

RENGİ: Dış budağın dış odunu beyaza çok yakın renktedir. İç odun açık kahverengidir. Zamanla koyulaşır.  

ÖZELLİKLERİ: Sert ağır, sıkı yapılı bir ağaçtır. Kolay işlenir. Zor yarılır. Kuru ortamda dayanıklıdır. Havanın değişen etkilerinden çabuk bozulur. Böcekler ve mikroorganizmalar tarafından kolay yıkımlanmaz. Uygunsuz koşullarda depolanırsa odaklanır. Çok çeker. Tutkal, çivi ve vida ile orta derecede bağlantı kurar. İyi verniklenir. Su boyaları ile zor boyanır.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu özgül ağırlığı 0.68 gr/cm3 tür.  

KULLANILIŞI: Yapı kerestesi olarak kullanılması uygun değildir. Masif ve kaplaması mobilya üretiminde çok kullanılır. Tornacılıkta olumlu sonuç verir. Kontrplak üretiminde yararlanılır. Mobilya ve iç mimarîden başka, alet yapımında, spor araçlarında kullanılır.     


KARAAĞAÇ YETİŞTİĞİ YERLER: Karadeniz bölgelerinde orman halinde, diğer bölgelerde dağınık halde yetişir.  

YAPISI: Karaağaç göbek odunlu bir ağaçtır. Çember gözeneklidir. İlkbahar dokusu açık renkli, çok gözenekli ve kaba yapılıdır. Sonbahar dokusu koy renkli daha küçük gözenekli ve sakı yapılıdır. Özışınları özellikle özkesitte açık kahverengi küçük parlak pulcuklar halinde görünür. Karaağacın iletken dokusunu oluşturan gözenekler iridir. İğne yırtığı şeklindedir ve çıplak gözle görünür. Yıllık halkaları belirlidir. Damar kesitte canlı ve belirli damar süsleri vardır.  

RENGİ: Yeni kesilmiş karaağaçta dış odun sarımsı beyazdır. Zamanla koyulaşarak açık kırmızı kahverengi olur. İç odunu ise açın tonda çikolata kahverengi rengindedir.  

ÖZELLİKLERİ: Ova karaağacı en değerli türdür. Ova karaağacı ile dağ karaağacının teknik nitelikleri eşdeğerdedir. Hercai karaağacın kalitesi diğerlerinden düşüktür. Ova karaağacın kerestesi sert, sakı yapılıdır. Uzun liflidir, Meşe gibi dayanıklıdır. Basınca karşı dayanımı iyidir. Zor işlenir. Kesici aletlerin ağızlarını çabuk körletir. İyi boyanır ve verniklenir.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusunun özgül ağırlığı yaklaşık olarak 0.64 gr/cm 3 tür.  

KULLANILIŞI: İyi bir mobilya ağacıdır. Masif ve kaplama olarak mobilya üretiminde çok kullanılır. Zengin damar desenleri yüzünden aranır. Kök kaplamalarda desen daha da güzelleşir. Kendisine özgü görünüşü olan mobilya lar üretmek olanağını verir. Tornacılıkta, parke üretiminde, kayıkçılıkta köprü ve iskele inşaatında kullanılır.    


CEVİZ YETİŞTİĞİ YERLER: Türkiye’nin hemen her yerinde yetişir. Orman oluşturmaz. Bahçelerde, tarlalarda yetiştirilir.  

YAPISI: Göbek odunlu ağaçlar grubundandır. Dış odun dardır. Dağınık gözeneklidir. İlkbahar dokusunu oluşturan gözenekleri, sonbahar dokusunu oluşturan gözeneklerinden iridir. Yıl halkaları kesin ve belirli bir şekilde birbirinden ayrılır. Gözenekler, başkesitte küçük delikler halinde. öz ve damar kesitte iğne yırtığı halinde görünür. Cevizin öz ışınları gözle görülmeyecek kadar küçüktür. İlkbahar ve sonbahar dokularının farkı, renkte olması yüzünden özkesitte değişik renkte paralel çizgiler görülür. Damar kesitli zengin damar desenleri oluşur. Damarlı, dalgalı, parıltılı türleri vardır. Cevizin köke yakın bölümlerinden çıkarılan kök kaplamalar çok canlı simetrik desenler elde etme olasılığını verir. Böyle kaplamalar özellikle klasik mobilya üretiminde aranır.  

RENGİ: Dış odunu sarı, gridir. Göbek odunu açık sütlü kahverengiden koyu kahverengine kadar değişir.  

ÖZELLİKLERİ: Cevizin kerestesi orta sert ve sıkı elyafladır. Ağır ağaçlardandır. Çivi, vida ve tutkalla bağlantı kurma niteliği yeterlidir. Fizik etkilere dayanımı iyidir. Çok çalışır ve çok çeker. Kolay yarılır. Yalnız kuru ortamda dayanıklıdır. Kolay ve rahat işlenir.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu lahde ki Cevizin özgül ağırlığı yaklaşık 0.65 gr/cm 3 tür.  

KULLANILIŞI: Üstün nitelikli ve estetik yönünden değerli bir mobilya ağacıdır. İç mimarcılık tada çok aranır. Masif v kaplama olarak kullanılır. Oymalı ve tornalı işlerde başarılı sonuç verir. Müzik aleti ve model yapımında kullanılabilir.

   

AKÇAAĞAÇ YETİŞTİĞİ YERLER: Gürgen ormanlarında karışık halde buluru. Ayrıca Trabzon, Bolu, Kırklareli, Bursa, Denizli ve Antalya dolaylarında yetişir. Bazı bölgelerde kelebek ağacı diye bilinir.  

YAPISI: Yaklaşık 150 türü bulunan küçük bir familyadır. Çoğunlukla yaprağını döken, elsi loblu, zıt konumlu, bazen de tüysüz veya basit yapraklıdır. Norveç akça ağacı, Çınar yapraklı Akçaağaç, Tatar Akçaağaç, İtalyan akça ağacı, Fransız akça ağacı Balkan Akça ağacı, Doğu akça ağacı diye çeşitleri vardır.  

RENGİ: Dağ akça ağacı hafif sarımsı beyaz, ova akça ağacının rengi pembe beyazdır. Akça ağacın rengi zamanla ve kendiliğinden sararır. 

ÖZELLİKLERİ. Akçaağaç sert ve sıkı ağaçlardandır. Eş yapılıdır. Kolay işlenir. Esnek ve oldukça bükülgendir. Az çeker, Çarpılmaya ve çatlamaya eğilimi vardır. Nemli ortamda çok duyarlıdır, kolay çürür. Uygunsuz koşullarda böcekler ve mikroorganizmalar yıkımlanır.  

AĞIRLIĞI: Bütün türleri aynı ağırlıkta değildir. Hava kurusu akça ağacın özgül ağırlı 0.56-0.68 gr/cm3 arasında değişir.  

KULLANILIŞI: Masif ve kaplama olarak mobilya üretiminde, müzik aletlerinde, mutfak aletlerinde, ayakkabı kalıplarında, oymacılıkta, kakmacılıkta, kıl testeresi ile hazırlanan ince işlerde, oyuncak, makara el aletlerin saplarında    


KIZILAĞAÇ YETİŞTİĞİ YERLER : Karadeniz, Trakya, Marmara, Akdeniz kıyı bölgelerinde dere içlerinde yetişir.  

YAPISI: Kızılağaç olgun odunlu ağaçlar grubundandır. Dağınık gözeneklidir. Gözenekleri çıplak gözle görülmeyecek kadar küçüktür. Yıl halkaları belirlidir. Özkesitte şeritler ve pulcuklar halinde öz ışınlar görülür. Özışınların damar kesitteki görünüşü koyu renkli çizgiler halindedir. İç odun ile dış odunu arasında belirgin renk farkı yoktur. Damar kesitte kendiliğinden oluşan lekelere rastlanır. İlkbahar ve sonbahar dokuları belirli çizgiler halinde birbirinden ayrılmaz. Damar süsleri de belirsizdir.  

RENGİ: Beyaza yakın çok açık kahverengi veya pembe beyazdır. Kesilip havada bırakılan kızılağaç, sarımsı kırmızı olur. Kurudukça rengi pas kırmızısına dönüşür.  

ÖZELLİKLERİ: Hafif, yumuşak, gevşek yapılı ağaçtır. Kolay yarılır. Az esnektir. Çok çeker. Çalışma sonucu çarpılma oranı azdır. Su altında dayanıklıdır. Hava rutubetinin değişmesi halinde hiç dayanıklı değildir. Böyle yerlerde kullanılmamalıdır. Böcekler ve mikroorganizmalar tarafından kolay yıkımlanır. Çok iyi işlenir. Parlak, düzgün bir yüzey verir. Çok çatlar. Tutkalla iyi bağlantı kurar. Çok iyi boyanır ve iyi verniklenir.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu, kızılağacın özgül ağırlığı yaklaşık olarak 0.60 gr/cm 3 tür.  

KULLANILIŞI: Masif, kontra plak ve kaplama halinde kullanılır. En yaygın kullanıldığı olan kontra plak üretimidir. Modelcilikte, takunya, oyuncak, sigara kutusu ve ambalaj yapımında, oymalı ve tornalı işlerde kullanılır. Kaplamasından, boyanacak mobilya ların üretiminde de faydalanılır.    



AKASYA YETİŞTİĞİ YERLER: Akasya, Türkiye’de orman oluşturmaz. Dağınık halde, ağaçlandırma alanlarında ve parklarda yetiştirilir.  

YAPISI: Göbek odunlu ağaçlar grubundandır. Dış odunu dar, iç odun geniştir. Yılhalkaları belirli ve çember gözeneklidir. Öz ışınları özkesitte parlak görüntü verir, İlkbahar dokusunu oluşturan gözenekleri iridir. Sonbahar dokusu ince gözenekli ve koyu renklidir. Genellikle kahverengi olan sonbahar dokusu yüzünden canlı damar desenleri yapar. Aynı nedenle yılhalkaları belirgindir.  

RENGİ: Dış odunu açık sarımsı beyazdır. İç odunu geniş ve sarımsı yeşildir. Havada zamanla rengi değişir. Yeşil kahverengi olur.  

ÖZELLİKLERİ: Akasya sert bir ağaçtır. Dokusu sıkı ve sağlamdır. Esnektir. Yarılmaya karşı büyük direnç gösterir. Vurulmaya ve sürtünmeye karşı direnci yüksektir. Zor işlenir. Değişik hava koşullarında bile en dayanıklı ağaçlardan biridir. Çekmesi, çalışması dengelidir. Böcekler ve mikroorganizmalar tarafından kolay yıkımlanmaz. Rendelendiğinde düzgün ve parlak bir yüzey verir. Yağlı olduğu için özellikle su boyaları ile zor boyanır.  

AĞIRLIĞI: Akasyanın hava kurusunun özgül ağırlığı yaklaşık olarak 0b70-0,90 gr/cm 3 arasında değişir.  

KULLANILIŞI: Su altı yeraltı inşaatlarda iyi sonuç veren bir ağaçtır. Araba yapımında, alet saplarında, beden eğitimi aletlerinde kullanılır. Mobilya cılıkta özellikle tornalı, oymalı ve kakmalı işlerde yararlanılabilir.    



ÇINAR YETİŞTİĞİ YERLER: Türkiye’nin hemen bütün bölgelerinde yetişir. Orman oluşturmaz.  

YAPISI: Çınar, göbek odunlu ağaçlar grubundandır. Dış odunu geniştir. Dağınık gözeneklidir. Öz ışınlar çık belirgindir. Öz kesitte parlak ve iri pulcuklar halinde görünür. Öz ışınları damar kesitteki görüntüsü gürgen ağacını andırır. Gözenekleri çıplak gözle görülmeyecek kadar küçüktür. Belirgin damar deseni yapmaz.  

RENGİ: Dış odunu açık pembe beyazdır. İç odunu açık kahverengidir.  

ÖZELLİKLERİ: Sert ve sıkı dokulu bir ağaçtır. Kururken kamburlaşır, çarpılır, çatlar. Değişik hava koşullarında dayanıklı değildir. Kısa sürede çürür. Uygun ve düzenli ortamda dayanma süresi azdır. Fizik etkilere dayanımı zayıftır. İşlenmesi bazen güçlük çıkarır. Rahat torna edilebilir. Çivi ve vida ile orta, tutkalla iyi bağlantı kurar. Özellikle zımpara ile iyi perdah edilir. Boyanabilme yeteneği vardır, iyi verniklenir.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu çınarın özgül ağırlığı 0.56 gr/cm3 tür.  

KULLANILIŞI: Çınar yapıların içlerinde doğrama gereci olarak, mutfak eşyası yapımında, ambalaj sanayisinde kullanılır. Mobilya endüstrisinde kullanılması kısıtlıdır. Tornalı ve kakmalı işlerde aranır.    


KİRAZYETİŞTİĞİ YERLER: Karadeniz bölgesinde ormanlarda dağınık olarak kiraza rastlanır. Ancak Türkiye’de yaygın olarak bahçelerde yetiştirilir.  

YAPISI: Kiraz, göbek odunlu ağaçlar gurubundandır. Dış odunu dardır. Dağınık gözeneklidir. Gözenekleri, ilkbahar dokusunda iri, sonbahar dokusunda incedir. Yılhalkaları belirlidir. Düz çizgili veya dalgalı damar desenleri yapar, ancak damar desenleri fazla belirgin görünmez, iz ışınları tek tek görünmez. Gruplar oluşturarak yüzeye parlaklık verir.  

RENGİ: Kirazın dış odunu sarımsı pembe beyazdır. İç odunu açık sarımsı kahverengidir.  

ÖZELLİKLERİ: Kiraz ince dokulu, sert sıkı bir ağaçtır. Zor yarılır. Rahat ve kolay işlenir. Fiziki etkilere dayanımı zayıftır. Rendelendiğinde düzgün ve parlak bir yüzey verir. Kururken çok çeker. Açık havada dayanıklı değildir. Uygunsuz koşullarda kısa sürede bozulur. Böcekler ve mikroorganizmalar tarafından kolayca yıkımlanır. Gevrektir. Çivi, vida ve tutkalla bağlantı kurma yeteneği iyidir. İyi pedal edilebilir. İyi boyanır ve iyi verniklenir.  

AĞIRLIĞI: Değişik aralıkta kiraz türlerine rastlanır. Hava kurusunun özgül ağırlığı ortalama 0.60 gr/cm 3 tür.  

KULLANILIŞI: Mobilya ve iç mimaride masif ve kaplama olarak kullanılır. Tornalı kakmalı (Marküteri), oymalı işlerde, müzik aletleri ve bilimsel aletlerin yapımında modelcilikte aranan bir gereçtir. Kaliteli işlerde kirazın yalnız göbek odunu kullanılmalıdır    



MAUN YETİŞTİĞİ YERLER: Maun ağacının vatanı Batı Hindistan ve Orta Amerika’dır. Afrika’da yetişir. Sıcak iklim ağacıdır Çoğunlukla pazarlandığı yere veya gönderildiği limana göre isimlendirilir. Örneğin Küba maunu, Alaska maunu, Bolivya maunu gibi. Bazen de yapısal özelliğine göre isimlendirilir. Sapelli maun, piramit maun, kırmızı veya sarı maun gibi.  

YAPISI: Göbek odunlu bir ağaçtır. Türüne göre bazen çok iri, bazen orta irilikte gözeneklidir. Gözenekleri dağınık düzendedir. Özışınları belirlidir. Çizgili, benekli, yollu, dalgalı, parıltılı görünen Değişik maun cinsleri vardır. Dal diplerinden çıkarılan kaplaması, pratik maun adı ile satılır. Piramit maun çok canlı damar süsleri taşır. Afrika maunu veya sepeti maun adı verilen türü, yön değiştiren buruk büyümesi yüzünden ilginç bir yapısal özellik gösterir. Yanardöner, uzun parıltılı damarlar yapan bu tür maunun masif ve kaplaması kullanıldığı eşyaya canlı bir görüntü kazandırır. Yıl halka sınırları belirli biçimde birbirinden ayrılmaz.  

RENGİ: Dış odunu gri renklidir. İç odunu türüne göre sarı ile kırmızı kahverengi arasında değişir. Kesildiği andaki rengi, havanın etkisi ile ve zamanla belirli oranda koyulaşır.  

ÖZELLİKLERİ: Sıkı yapılı, az esnek bir ağaçtır. Kolay ve temiz işlenir. Az çalışır, az çeker ve az çatlar. Bol tanelidir. Bu yüzden en iyi boyanan ağaçlardandır. İyi verniklenir. Değişen hava koşullarında bile büyük dayanım gösterir. Çivi, vida ve tutkalla bağlanır kurma niteliği iyidir. Böcekler ve mikroorganizmalar tarafından kolay yıkımlaşmaz Oyma ve tornada başarılı sonuçlar verir.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu maunun özgül ağırlığı yaklaşık olarak 0.50-0.60 gr/cm 3 tür.   KULLANILIŞI: Çok değişik amaçlarla kullanılabilecek, üstün nitelikleri olan bir ağaçtır. Yapıların iç ve dış bölümlerinde doğrama, parke, merdiven yapımında. Gemicilikte, müzik aletlerinde, tornalı, oymalı, kakmalı işlerde, modern ve klasik bütün mobilya larda masif ve kaplama olarak büyük bir kullanıma sahiptir.    



GÜL YETİŞTİĞİ YERLER: Doğu Hindistan, Batı Hindistan, Avustralya ve Brezilyada yetişir.  

YAPISI: Yetiştiği yere göre isimlendirilen çok değişik türü vardır. Daha önce incelenen paduk ağacıda gül cinsindendir. Dağınık gözenekli bir ağaçtır. Öz ışınları genellikle çıplak gözle görülmeyecek kadar küçüktür. Sıkı dokuludur. Bazı türleri gül gibi kokar.  

RENGİ: Dış odunu açık sarıdır. İç odun çeşidine göre değişir. Avustralya gülü koyu kırmızı damarlıdır. Brezilya gülü aynı renkte fakat daha canlıdır.  

ÖZELLİKLERİ: Sert ağaçlardandır. İşlenirken zorluk çıkarmaz, parlak ve düzgün yüzey verir. Bazı türleri yağlıdır. Değişik havalara karşı oldukça dayanıklıdır. Haşereler karşı dayanıklıdır. Az çalışır, kolay yarılır. Kesici aletlerin kesici ağzını köreltir. Tutkalla orta bağlantı kurar. İyi verniklenir.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu özgül ağırlığı 0.95 gr/cm3 tür.  

KULLANILIŞI: Küçük boyutlu oymalı, tornalı süs eşyalarında, kakmalı işlerde, sanat değeri üstün mobilya larda masif ve kaplama olarak kullanılır.  

 

SATEN CEVİZ (AMERİKAN CEVİZİ)  

YETİŞTİĞİ YERLER: Vatanı, Amerika Birleşik devletlerinin güney doğusu ve Meksika’dır. Amerika’da saten cevizi diye tanınır.  

YAPISI: Rengi ve görünüşü, düzgün çizgili freze cevizi andırır. Göbek odunlu bir ağaçtır. Orta irilikte gözenekleri vardır. Dağınık gözeneklidir. Özışınları belirsizdir. Damar desenleri yerli ceviz kadar hareketli ve güzel değildir. Bozuk bir görünüş vardır.  

RENGİ: Bazen, soluk sarımsı kahverengi zeminde koyu kahverengi damarlıdır. Damarların sayalaştığı da olur. Kesildiği andaki rengi, havanın etkisi ile ve zamanla solar, donuklaşır.  

ÖZELLİKLERİ: Oldukça sert ve sıkı yapılı bir ağaçtır. Kolay yarılır. Bünyesinde kauçuk benzeri bir madde bulunur. Perdah edilince, ipek parlaklığında düzgün bir yüzey verir. Görünüşü ve yapısal nitelikleri bakımından yeterli ceviz kadar değerli değildir. Tutkalla bağlantı kurma niteliği zayıftır. Aletleri kesici ağızlarını çabuk köreltir. Zor boyanır, iyi verniklenir.  

AĞIRLIĞI: Hava kurusu özgül ağırlığı 0.55 gr/cm3 tür.  

KULLANILIŞI: Yetiştiği bölgelerde çok geniş bir kullanıma sahiptir. Masif körağaç, kontrplâk, kaplama, halinde mobilya endüstrisinde değerlendirilir. Türkiye kaplama olarak mobilya üretiminde ve iç mimarîde, geniş ve uzun yüzeylerin kaplanmasında kullanılır.

Çam ağacı ; kozalaklıların çamgiller familyasından olan ağaçlara genel olarak verilen addır. Çamlar değişik ortam şartlarında yetişerek ormanlar meydana getirirler. Ayrıca yaz, kış yapraklarını dökmedikleri, havayı saflaştırdıkları için bahçelerde, parklarda da yetiştirilirler. Kuzey memleketlerinin sert ikliminde başka ağaçlar barınamazken, bazı çam çeşitleri geniş ormanlar meydana getirirler. Bununla beraber, tropiklerde de yetişen bazı çeşitleri vardır. Fakat genel olarak çam ılık ve bilhassa soğuk memleketlerin bitkisidir. Açıktohumlular şubesinden olan çamların birçok çeşitleri vardır. Bunların hemen hepsi de iğneyapraklıdır. Belli başlı örneği sarı çamdır. Sarı çam Akdeniz ve Karadeniz kıyısındaki ormanlarımızda 1200 m.den 1600 m.ye kadar olan yerlerde yetişen 40 m. kadar yükseklikte sağlam bir ağaçtır. Doğuda 2600 m. yüksekliklerde de bu çeşit çamlara rastlanır. Sarı çamın gayet kuvvetli kökleri gövdenin sağlamca yere tutunmasını sağlar. Civardaki bütün besin maddelerini sömürdüğü için yakınında pek bitki barınamaz. Gövdenin üzerinde kırmızı veya kahverengi kabuklar vardır. Bu kabuğu sivri bir demirle oyarsak bir müddet sonra içinden hoş kokulu sarı yapışkan bir sıvı damlası çıkar, aşağıya doğru uzar. Bu, çamın reçinesidir. Bitki bunu yarasını kapatmak, dış etmenlerden korumak için salgılar. Reçinenin kokusu aynı zamanda böcekleri, sinekleri de uzaklaştırır. Reçineli ağaçlar kolay tutuşup yandığından bu çeşit ağaçların tahtası yakacak olarak kullanılır. Sarı çam her yıl tepesinden yanlara doğru dallar verir. Ağacın uzaktan görünüşü piramidi andırır. Zamanla alttaki dallar kopar, tepedeki dallar kalır. Çamın tepedeki tomurcuğu koparsa büyümesi durur. Keçiler, tırmanarak, fidanların tepe tomurcuklarını yediklerinden, çam ormanlarına büyük zarar verirler. Sarı çam, ışığı çok sever, başka ağaçlardan sıyrılıp daha bol güneş almak için göğe doğru yükselir. Çamın yaprakları iğne biçimindedir. Baharda yeni yapraklar meydana gelir. Yazın tomurcukların gelişmesi durur. Kışın yapraklar tamamıyla dökülmez. Yeni yapraklar 2-3 yıl kadar kalır, belirli bir mevsime bağlı olmaksızın düşerler. Her çiçekli bitki gibi çamlar da çiçekleriyle ürerler. Aynı ağaçta hem erkek, hem de dişi çiçekler olur. Çiçeklerin meydana gelmesi ağacın ancak 20-25 yaşında başlar. Ormanda erkek çiçekler aynı zamanda olgunlaştıklarından keseciklerinde bulunan çiçek tozlarını havaya saçarlar. Her çiçek tozunun iki baloncuğu vardır. Böylece, tozlar uzunca bir müddet yere düşmeden havada uçarlar. Uzaktan bakıldığı zaman sarı bir bulut gibi görünen bu toz yağmuruna halk arasında «kükürt yağmuru» denir, İşi biten erkek çiçeklerin bulunduğu başaklar kurur, dökülür. kozalakKozalak Nedir Kozalaklar çamın dişi çiçekleridir. Baharda yeni çıkan dalların uçlarında kozalaklar meydana gelir. Kozalağın üstü, bir kiremit gibi üst üste sıralanmış, sert pullarla kaplıdır. Her pul bir meyva yaprağıdır. Meyva yaprağının iki yanı başka bitkilerde olduğu gibi kapanmayıp, tersine, açıkta kalır. Bundan dolayı çamlar ve benzeri bitikler açık-tohumlulardandır. Havada uçuşan çiçek tozları bu çiçeklere konunca döllenme meydana gelir. Dişi kozalağın önceleri sıkışık olan pulları döllenme zamanında aralanır. Tozlar da aralarına dolar, ertesi yılın baharına kadar kalır. O zaman, dişi çiçeği döllendirir. Kozalağın içinde tohumlar meydana gelir. Daha ertesi yıl kozalak kendiliğinden açılır, tohumları yere atar. İşi sona eren kozalak da kuruyarak düşer. Tohumlar kanadlı olduklarından rüzgârla her yana uçuşurlar. Çam Nasıl Yetiştirilir Bahçelerde, parklarda çamlar fidandan yetiştirilir. Ormandaki genç fidanlar özenle yerden sökülür. Bunu yaparken dikkat etmeli, kökleri zedelememeye çalışmalıdır. Aynı zamanda, köke hava aldırmamak için etrafındaki toprakları silkelememek gerekir. Bu fidan istenilen yere dikilir. Cami bahçelerde tohumlarından da yetiştirmek mümkündür. Bunun için olgun bir kozalağı, baş aşağı, bir fıçı toprağa dikmeli, bunu üç, dört yıllık oluncaya kadar ılık bir yerde bulundurmalıdır. Yeter derecede kuvvetlendiği anlaşıldıktan sonra asıl yerine götürülür. cam-cesitleriÇam Çeşilteri Sahil çamı.

— Sarı çama benzer. Sıcak yerlerde, denize yakın yüksekçe yerlerde yetişir. Yurdumuzda İstanbul, Marmara, Karadeniz kıyılarında çok bulunur. Toroslar’da da 2000 m. yüksekliğe kadar olan yerlerde de rastlanır. Sarı çamdan başlıca farkı kozalaklarının sapsız, daha büyük, iğne yapraklarının da daha uzun olmasıdır. Fıstık çamı.

— Yapraklı dalları bir şemsiye gibi ağacın tepesinde toplanmıştır. Denizden en aşağı 500 m. yükseklikteki yerlerde bulunur. Akdeniz, Ege, Marmara Denizi kıyılardaki ormanlarda çokça bulunur. İstanbul’da Boğazlar ve Adalar’da bulunan çamlar bunlardandır. «Çam fıstığı» denilen yağlı, lezzetli tohumlan toplanıp satılır, pilâvlara, dolmalara konur. Akçam

— Daha çok, dağlık yerlerde yetişir. Dallan düzgün ve düz olduğundan uzaktan sivrice bir piramidi andırır. İğne yaprakları öteki çamlardakinden daha düz, daha kısadır. Yurdumuzda Kuzeydoğu’da, Doğu’da bulunan bir türü vardır. Karaçam.

— Birçok bakımlardan akçamı andırır. Yurdumuzda Uludağ’da çoktur. Lâden.

— Görünüşü akçama benzerse de daha kısa, daha eğik dalları vardır. Kozalakları pullanmadan yere düşer. Lâden 50-60 m. kadar yükselir. Gövdesi düzdür. Kerestesi, reçinesi çok makbuldür. Kozalakları aşağıya doğru sarkıktır. Venedik çamı.

— Çok iri, kuvvetli bir çam cinsidir. 2000 m. yüksekliğe kadar olan yerlerde görülür. Tatlı yeşil yaprakları vardır, Kışın yaprakları dökülür. Kaliforniya çamı.

— Dünyanın en yüksek ağaçlarındandır, boyu çok kere 100 metreyi geçer. Daha çok, Kaliforniya ormanlarında bulunur. Köknar.

— Ormanlarımızda pek çok sayıda olan bu ağaç akçama benzer. Karadeniz kıyılarında, Uludağ’da, Kazdağı’nda çok bulunur. Yaprakları teker teker sıralanmıştır. 2, 3 cm. kadar uzunluktadır. Kozalakları silindir biçimindedir, dalın üzerinde dik durur. Kerestesinden daha çok kağıt yapımında faydalanılır. Faydaları Çam birçok bakımlardan faydalı bir bitkidir. Çıra ve yakacak olarak kullanıldıktan başka reçinesinden de faydalanılır. Reçine endüstride çok kullanılan bir maddedir, terementin ruhu çıkartılır. Ayrıca, çamlar yakılarak elde edilen isten de baskı mürekkebi yapılır. Bundan dolayı, çam ormanlarına aşırı bir dikkat göstermek gerekir. Bu ağaçların dallarını kesmemek, gövdeyi gelişigüzel yaralamamak lazımdır. Zedelenen ağaçlar zamanla kuruyup gider. Her çam fidanını söküp bahçeye taşımak çok kere iyi bir sonuç vermez. Elverişli gelişme şartları bulamadığından genç fidan çürüyüp gider. Doğu illerimizde bazı kimseler önce baltayla ağacın gövdesini yararlar, sonra da tamamen kuruyunca yakmak üzere keserler. Buna halk arasında «boğma» denir. Çam ormanlarına çok zarar veren, kısa zamanda geniş ormanları kurutup yok eden zararlı bir yöntemdir. Tıpta Çam Camın, eskiden olduğu kadar, bugünkü doktorlukta da yeri vardır. Çam tomurcuklarının kaynatılmış suyu mesane ve böbrek hastalıklarında sancıyı dindirmek için kullanılır. Ayrıca, ciğerlerinden hasta olanlara, yakınında geniş çamlıklar bulunan yerlerde, çam kokulu saf hava teneffüs etmeleri tavsiyeedilir.

Paylaş: